Şiirlerimi odamın duvarlarına yazardım hep. Dört duvarım
vardı anca. Sonra sen oldun duvarlarım, sana yazdım şiirlerimi bende. Yüzündeki
solmuş gülümsemenin verdiği hazdı sigaradan aldığım. Belki renklenir diye daha fazla
çekerdim içime onu da. Tonuna uymayan dilsiz bir vokalin, akordu olmayan bir
klavyenin oluşturduğu iki kişilik bir caz grubuyduk biz. Cazı caz yapmak için atardık sololarımızı. Önce ben ucu kırık kalemimle yapardım atışımı
kahve lekeli sayfalarıma, sonra sen söndürürdün sigaranı omzumda. Düz duvarda
düzüşen at sinekleriydi benim aklımdaki ucuz şarapla kafa olduğumda. Beğenmeyip
de yiyişiriz diye çıkamadığımız filmdi makinemden çıkanlar. Ve düz duvarda
düzüşen at sinekleriydi benim aklımdaki pahalı viski ile kafa olduğumda. Gençtik
fakat ölecektik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder