Hani
birini seversin, onu hayal edersin, durmadan onun hakkında düşünürsün ama onu görünce...
Ne olduğunu anlayamazsın, konuşamazsın bile belki de. O önünde dururken
hayallerin hepsi kaçıp gider aklından. Neden bilemezsin anlayamazsın ama o an donarsın. O gittiği anda hayallerin tekrar baslar, o mükemmel
hayaller, o seni hayata bağlayan düşler... Yine karşılaşırsınız bir gün, bu
sefer kararlısındır; ona söyleyeceksindir hayallerini, ondan seninle olmasını isteyesindir.
Belki gerçekten söyleyebilirsin tüm düşüncelerini belki yine sözler düğümlenir ağzında
dilini oynatamazsın. Şanslıysan
yeterince; söyleyebilirsin tüm düşüncelerini, içini dökebilirsin karsındakine;
ama sadece yeterince şanslıysan. Is bununla da bitmez gerçi daha çok sansa ihtiyacın
olacaktır aslında. Hani o mükemmel an için, o an için beklemek zorundasındır
iste, yine hayaller kurmak zorunda. Her çiftte
olduğu gibi gelecektir elinde sonunda. Birbirinize olan sevginizi birleştireceksinizdir.
Ama sadece yeterince şanslıysanız, gerçekten şanslıysanız eğer olacaktır
bu. Ama içini dökmek için kurduğun
hayaller gibi bunlar da sadece hayal olacaktır, gerçekler düşündüğünden daha. Ne kadar mükemmel olmasa, her ne kadar planlandığı
gibi olmasa da o anin gelmesine sevineceksindir. Sevgi birleşimi sonuçta... Her şey yolunda giderken planladığından farklı
bir şey de olabilir. Nasıl olsa her şeye bir Muhalefet vardır hayatta. Erken boşalırsın... Tüm o hayaller düşler
planlamalar hepsi yalan olmuştur saniyeler içinde artık sen kendin bile değilsindir
belki.
Doğruyu
söylemek gerekir diye duşundum, neden saklayayım ki; bana da oluyor bu. Hem de çok
sık oluyor. Aklıma bir fikir geliyor, o fikre
bağlanıyorum kafamın içinde anlamlandırıyorum biçimlendiriyorum ama... Ne zaman önüme bir kâğıt çıksa elime bir kalem
almaktan, oturup yazmaya başlamaktan korkuyorum, belki de korkmuyorum dedim ya
o an ne oluyorsa iste, ben de bilmiyorum.
Kâğıt önümden gittiği anda alıyorum elime kalemi, tekrar başlıyorum düşüncelerimle
sevişmeye, onları okşamaya. Yine bir an geliyor, önümde bir kâğıt, ellerim kollarım
bağlanıyor, ne yapacağımı bilemeden ortan uzaklaşıyorum. Fakat iyi haber sandığımdan çok daha şanslı
olmam; O sansı da yakaladığımda asla bırakmamam. Kalem elimde düşüncelerimin doruklarındayken
bu sefer ben çekiyorum kâğıdı önüme. Başlıyorum yazmaya büyük bir sevgiyle,
askla, hatta belki de bir şehvet ile... Söyledim ya her zaman planladığınız
gibi olmuyor her şey, bırakıyorum kalemi elimden ve yazıma bakıyorum, o günlerce,
haftalarca, aylarca hayalini kurduğum, şekillendirdiğim, anlamlandırdığım her şey
o kâğıdın üzerinde öyle bir duruyor ki... Anladınız iste; tatmin etmiyor
insani. Ama oturup yine hayal kuruyorum, yine düşünüyorum, yine düşünüyorum ve
hala fikirlerimle ask yaşıyorum.
Küçük
bir sır olarak kalsın ama hiç başlamamaktan çok daha iyi hissettiriyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder